Fethiye’de ki ilk durağımız merkezde bulunan Amintas Kaya
Mezarları oluyor. Uzaktan tüm ihtişamı ile kendine hayran bırakan mezar yakına
gelince bir başka etkiliyor insanı. Amintas Kaya Mezarları M.Ö. 4. Yüzyıla
kadar dayanmaktaymış ve tek bir kaya oyuğuna yapılmış gösterişli ve sade
mezarlarla dolu tabi ilk dikkat çeken üzerinde o döneme ait alfabe ile “Herpamiasoğlu
Amintas” yazan ve soylu bir kişiliğe ait olduğu her yerinden belli olan mezar
oluyor.
Mezarın içi de her antik mezar ve
lahitler gibi soyulmuş, yağmalanmış. Bu sebeple mezarın içine girebildik.
Mezarın içi de dışı kadar özenli yapılmış, taşa oyulmuş bir yatak ve baş koyma
yükseltisi vardı. Mezar çok merkezi bir yerde olduğu için ve pek
korunmadığından rahatlıkla girilmiş ve mezar üstüne ne yazık ki grafitti
boyalarla yazılar yazılmış ve bu gerçekten bir tarihi yere restorasyon
yapılması kadar üzdü bizdi.
Amintas Kaya Mezarından Fethiye Manzarası |
Civarda başka tarihi kalıntılarda mevcut şehir içinde olduğu için çok fazla korunamamış yerler ve etrafı çevriliydi.
Telmessos Antik Tiyatro
Telmessos Antik Tiyatro
Yolumuzun üstünde bulunan Telmessos Antik Tiyatroya doğru
keyifle devam ettik ama ne kadar üzücüdür ki tiyatroyu gördüğümüzde derin bir
üzüntü hissettik. Telmessos antik tiyatroya ait pek de bir şey kalmamış
restorasyondan. Çevresi kapatılmış etrafı evlerle kaplı kimsesiz kalmış bir
tarih orada öylece duruyor. Restorasyon çalışmaları tamamlanmamıştı henüz. Bu
sebeple içine giremedik. Orçun tepeye çıkarak baktı bir iki resim çekebildi o
kadar. Yine de kısaca tarihinden bahsedelim. Likyalılar döneminde M.Ö. 2.
Yüzyılda inşa edildiği düşünülen ve Bizans döneminde arena olarak kullanılmış,
Türkiye’nin denize yakın en eski tiyatrosu olma özelliğini taşımaktaymış. 2012
yılında restorasyon çalışmaları başlatılmış 2014 biteceği söylenmiş fakat biz
geçen sene gittiğimizde hala restorasyon nedeni ile kapalı durumda bulunuyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder